Ortopedi ve Travmatoloji biriminde tetkik ve tedavisi yapılan başlıca hastalıklar şunlardır
Ortopedi ve Travmatoloji birimimizde uygulanan başlıca tetkik ve tedavi yöntemleri şunlardır
ARTROSKOPİ
Artroskopi, bir santimetrelik küçük kesiler kullanılarak, eklemlerin içinin kalem boyunda bir kamera ile görüntülenmesidir. Yetmişli yıllarda sadece teşhis amaçlı kullanılırken, günümüzde gelişen teknoloji ve özel aletler sayesinde hem teşhis hem tedavi için kullanılmaktadır.
En sık diz eklemi olmak üzere, omuz, ayak bileği, el bileği, dirsek ve kalça eklemini ilgilendiren hastalıkların tedavisinde yaygın kullanım alanı bulmuştur.
Artroskopi, anestezi altında ve ameliyathane şartlarında yapılır. Tanı amaçlı basit girişimler lokal anestezi altında yapılabilir ancak tedavi amaçlı artroskopiler için bölgesel veya genel anestezi kullanılır. Görüntüyü sağlamak için eklemin içi bir sıvı kullanılarak şişirilir, işlem sonunda bu sıvı boşaltılır. Ameliyat sırasında, eklem içindeki yapılar 4-6 kez büyütülerek görüntü sağlanır, böylece ayrıntılı bir tanı imkanı vardır. Kamera, açık cerrahi sırasında kolay ulaşılamayan bölgeleri de görüntüleyebildiği için eksiksiz bir tanı işlemi yapılabilir. Tanısal inceleme tamamlandıktan sonra, eklem içinde saptanan sorunların tedavisi, yine küçük kesilerden yerleştirilen mekanik, motorlu veya termal enerji (radyofrekans veya lazer) aletleri kullanılarak yapılabilir.
Artroskopik cerrahi için en az iki küçük kesi kullanılır, değişik bölgelere ulaşmak için bu kesilerin sayısı artırılabilir. İşlem süresi 20 dakika ile 2 saat arasında değişmektedir. Bazı durumlarda, artroskopik cerrahi, açık cerrahi ile birlikte uygulanabilir. Bu durumlarda, işlemin eklemi ilgilendiren kısmı artroskopi ile yapılır, eklemin dışındaki bölümü ise açık cerrahi ile gerçekleştirilir.
ESWT (ŞOK DALGA TEDAVİSİ)
ESWT, kısaca şok dalga tedavisi, vücut dışında oluşturulan şok (basınç) dalgalarının çelik başlı bir aplikatör vasıtası ile vücudun istenilen bölgesine odaklanmasıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.
Böbrek taşını kırmak amacıyla geliştirilen bu tedavi yöntemi, topuk, dirsek ve omuz patolojileri başta olmak üzere kas iskelet sisteminin ağrılı durumlarında, tetik noktaların ve tedavi edilemeyen kas spazmlarının tedavisinde kullanılır.
ESWT uygulandığı bölgede kanlanmayı arttırarak, vücudun kendi iyileştirici mekanizmalarının devreye girmesini sağlayarak etki eder. ESWT’nin yaygın kullanım alanları, topuk dikeni, tenisçi ve golfcü dirseği ve kalsifik omuz tendiniti gibi durumlardır.
Bunların yanı sıra kronik tendon zorlanmaları ve kaslardaki ağrılı tetik noktaların tedavisinde etkili olan girişimsel olmayan bir tedavi yöntemidir.
ESWT tedavisi 5-7 gün ara ile uygulan 3-5 seans halinde programlanan bir tedavidir.
Bu nedenle hasta uyumunda kolaylık sağlar. İlk tedaviden sonra bile etkinliği hissedilir.
Seans aralarında uygun germe egzersizlerinin de uygulandığı hastalarda 4-6 hafta içersinde ağrı ve diğer yakınmalarda önemli oranda düzelme izlenir.
ESWT girişimsel olmayan bir tedavi yöntemidir.
Anestezi ve hazırlık gerektirmez. İlk uygulamada bir miktar ağrı hissedilmekle birlikte tedavideki ilerleme ile birlikte bu ağrıya tolerans gelişir.
Ciltte oluşan hafif kızarıklık ve şişlik dışında önemli bir yan etkisi yoktur. Tedavi sonrasında istirahat gerektirmez.
PRP Tedavisi
PRP; "Platelet Rich Plasma" nın kısaltmasıdır ve Türkçesi; "plateletten (trombositten) zenginleştirilmiş plazma"dır.
Özellikle;
Kanımızda bulunan platelet/trombosit hücrelerinde "büyüme faktörü" denilen ve doku/hücre iyileşmesinde görevli olan proteinler bulunur.
PRP bir hücresel tedavi yöntemidir ancak kök hücre uygulaması değildir. Bu yöntemde kullanılan hücreler plateletler/trombositlerdir.
PRP yönteminde, hastanın kanı alınır ve işlemden geçirilerek "büyüme faktörünce zengin" platelet/trombosit hücreleri ayrıştırılır. Daha sonra bu hücreler enjeksiyon ile hastanın problemli olan bölgelerine (kıkırdak, tendon, yumuşak doku) uygulanır. Bu büyüme faktörleri ortama verildiğinde, vücudun kendi iyileşme mekanizmalarına destek olarak hasarlı dokuda tamire yardımcı olurlar.
Pratik ve hızlı uygulanabilen bir yöntemdir ve uygulama sonrası hastalar günlük işlerine büyük oranda sınırlama olmaksızın devam edebilir. PRP uygulaması bazen bir kez yeterli olurken gerekli görülürse kıkırdak problemlerinde 15 günde bir 3 defa yapılması önerilmektedir.
Kronik tendinopatiler
Tenisçi dirseğinde PRP uygulamaları ile başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Uygulama kortizon uygulaması ile elde edilen sonuçlardan daha iyidir, ayrıca bu yöntem ile kortizon uygulamasının dezavantajlarından kaçınılmış olur.
Benzer şekilde aşil tendon hastalıklarında, kronik patellar tendon yaralanmalarında ve plantar fascitis hastalığında PRP uygulamaları ile % 80 civarında başarılı sonuçlar bildirilmiştir.
Diz bağ yaralanmaları
Sporcularda sık görülen iç yan bağ yaralanmaları sonrası PRP enjeksiyonları ile daha hızlı iyileşme ve daha kısa sürede spora dönüş olduğunu gösteren çalışmalar vardır.
Kas yaralanmaları
Yine sporcularda görülen kas çekmeleri veya kas içi kanamalarda PRP enjeksiyonları ile daha hızlı spora dönüş bildirilmiştir.
Osteoartrit (Kireçlenme)
Diz eklemindeki osteoartritin erken evrelerinde PRP enjeksiyonları ile hastaların ağrılarında azalma ve fonksiyonlarında düzelme olduğu bildirilmiştir. Ancak PRP tedavisi hastalığın doğal seyrini değiştirmez ve var olan aşınma ve yıpranmayı geri döndüremez. Karşılaştırmalı çalışmalarda PRP enjeksiyonlarının hyalüronik asit enjeksiyonlarına göre daha üstün olduğu gösterilmiştir.
Kıkırdak Onarımına Destek
Genç hastalardaki kıkırdak yaralanmalarının tedavisi halen önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde PRP'nin en çok üzerinde çalışılan alanı budur.
Cerrahi sırasında yardımcı olarak
Çeşitli çalışmalarda PRP'nin jöle şeklindeki formu, diz protezi, omuz kas kopmalarının tamiri ve ön çapraz bağ onarımlarında kullanılmıştır. Ameliyat sonrası kanamayı azaltmasına rağmen, sonuçlar üzerinde olumlu bir etkisi olduğu gösterilememiştir.